Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.
- We must take measures to prevent traffic accidents.
Tom'un onu yapmasını engellemek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
- I'm going to try my best to prevent Tom from doing that.
Bu durumun tekrar oluşmasını engellemek imkansız.
- It is impossible to prevent this situation from occurring again.
Virüsün daha fazla yayılmasını engellemek için ciddi tedbirler alınmalı.
- Drastic measures must be taken to prevent the further spread of the virus.
O, söylentinin yayılmasını engellemeye çalıştı.
- She tried to prevent the rumor from spreading.
Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
- The heavy rain prevented us from going fishing.
Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.
- The traffic accident prevented me from catching the train.
Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.
- We must take measures to prevent traffic accidents.
Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
- Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
The teacher prevents Ayşe from asking question recently . Son zamanlarda öğretmen Ayşe'nin soru sormasını engelliyor.
Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
1967 yılında Kanada'da doğum kontrolü hala yasadışıydı; prezervatif sadece hastalıktan korunmak için satılırdı.
- Birth control was still illegal in Canada in 1967; condoms were sold only for the prevention of disease.
Korunmak en iyi ilaçtır.
- Prevention is the best medicine.
Bu müze bir yangın koruma sistemi ile donatılmıştır.
- This museum is equipped with a fire prevention system.
Tom'un ölümü önlenebilirdi.
- Tom's death was preventable.
Obezite, önlenebilir ölümün sigaradan sonraki önde gelen nedenidir.
- Obesity is the leading cause of preventable death after smoking.
Bunu önleyebilseydim önlerdim.
- If I could've prevented this, I would've.
Yangın yetersiz tedbirlerle önlenemez.
- Fire cannot be prevented by half measures.
10 Eylül dünya intihar önleme günüdür.
- September 10 is World Suicide Prevention Day.
Biz bir intihar önleme örgütüyüz.
- We are a suicide prevention organization.
Önleyici tedbir daima en iyi çözümdür.
- Prevention is always the best solution.
10 Eylül dünya intihar önleme günüdür.
- September 10 is World Suicide Prevention Day.
Bu hafta yangın önleme haftası.
- This week is Fire Prevention Week.
With that he put his spurres vnto his steed, / With speare in rest, and toward him did fare, / Like shaft out of a bow preuenting speed.
I brushed my teeth to prevent them from going yellow.
Casca, be sudden, for we fear prevention. --Shakespeare.
... the momentum of the Taliban and prevent their takeover of the government, again, which would ...
... boiling water will prevent them from ever becoming butterflies ...