Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
- Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- The other colonies began sending troops to help.
Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik.
- We lost no time sending him to the hospital.
Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.
- I'm sending her to California.
Japonya 1912'den beri Olimpiyatlara atletler gönderiyor.
- Japan has been sending athletes to the Olympics since 1912.
Bana güzel bir kart gönderdiğiniz için teşekkür ederim.
- Thank you for sending me a nice card.
Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.
- I'm sending her to California.
Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.
- A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.
Dizel göndererek bana yardım eder misin?
- Could you help me by sending diesel?