present participle of surf

listen to the pronunciation of present participle of surf
Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of surf в Английский Язык Турецкий язык словарь

surfing
sörf

O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar. - She spends way too much time surfing the web.

Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi? - Did you have a good time swimming and surfing?

surfing
{i} sörf yapma

Christopher Columbus Pirate Bay'ın sularından zevk aldı ve oraya sık sık sörf yapmaya giderdi. - Christopher Columbus enjoyed the torrents of Pirate Bay and would often go surfing there.

Sörf yapmaya bayılıyor. - He is really crazy about surfing.

surfing
sörf yapan
surfing
su kayağı
surfing
{i} spor sörf
surfing
sörf yaparak

O her hafta sonunu internette sörf yaparak geçirir. - He spends every weekend surfing the Net.

O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar. - She spends way too much time surfing the web.

surfing
{f} sörf yap

Tom sörf yapmaya düşkündür. - Tom is keen on surfing.

O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar. - She spends way too much time surfing the web.

surfing
{i} (Bilgisayar) (İnternet üzerinde) sörf yapma
Английский Язык - Английский Язык
surfing
present participle of surf
Избранное