Gerçekten çekici görünüyorsun.
- You really do look stunning.
Mary şaşırtıcı bir şekilde güzel.
- Mary is stunningly beautiful.
O şaşırtıcı bir şekilde güzeldi.
- She was stunningly beautiful.
Koreograf çarpıcı bir dans rutini yarattı.
- The choreographer created a stunning dance routine.
Bu, çarpıcı bir haber.
- This is stunning news.