Onlar sadece kitap satışıyla ilgileniyordu.
- They were only interested in selling books.
O sadece kitapların satışıyla ilgileniyor.
- She's only interested in selling books.
Ben yeni bir araba satıyorum.
- I am selling a new car.
Bu dükkâna her ne zaman gitsem, taze pişmiş taiyaki kekleri satıyorlar.
- Whenever I go to this store, they're selling freshly baked taiyaki cakes.
Zavallı kız, çiçek satarak geçimini sağladı.
- The poor girl made a living by selling flowers.
Bu dükkâna her ne zaman gitsem, taze pişmiş taiyaki kekleri satıyorlar.
- Whenever I go to this store, they're selling freshly baked taiyaki cakes.
Zavallı kız, çiçek satarak geçimini sağladı.
- The poor girl made a living by selling flowers.
Sanırım o, balık satarak para kazanır.
- I think he makes money by selling fish.