present participle of raise

listen to the pronunciation of present participle of raise
Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of raise в Английский Язык Турецкий язык словарь

raising
(Teknik,Tekstil) şardonlama
raising
(Denizbilim) semirtme
raising
(Gıda) kabarma
raising
(Denizbilim) artırma

Onlar vergileri artırmayı tartışacaklar. - They'll debate raising taxes.

Asgari ücreti artırmayı planladıkları doğru mu? - Is it true they're planning on raising the minimum wage?

raising
{f} yükselt

Gelecek ay fiyatlarımı yüzde üç yükselteceğim. - I'll be raising my prices by three percent next month.

Tom asgari ücreti yükseltmenin kötü bir fikir olacağını düşünüyor. - Tom thinks raising the minimum wage would be a bad idea.

raising
tüylendirme
raising
yükselterek

Araba arkasında bir toz bulutu yükselterek geçti. - The car passed by, raising a cloud of dust behind it.

raising
{i} kabartma
raising
{i} yükselen
raising
{i} kaldırma
Английский Язык - Английский Язык
raising
present participle of raise

    Расстановка переносов

    pres·ent par·ti·ci·ple of raise

    Произношение

Избранное