present participle of plan

listen to the pronunciation of present participle of plan
Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of plan в Английский Язык Турецкий язык словарь

planning
planlama

Mary'nin onun annesine yardım etmeyi planlamadığını Tom'a söyleme. - Don't tell Tom that Mary isn't planning on helping his mother.

Saldırı yeterli planlama yapılmadan başladı. - The attack began without enough planning.

planning
planlayarak

Tom partiyi planlayarak iyi bir iş yaptı. - Tom did a good job planning the party.

planning
(Ticaret) kontrol ve raporlama
planning
tasarlama
planning
{f} planla

Tatil sırasında onun nereye gitmeyi planladığını ona soracağım. - I'll ask him where he is planning to go during the vacation.

Tom, John'un ne zaman aşçılığa başlamayı planladığını Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi. - Tom said that he thought Mary knew what time John was planning to start cooking.

planning
{f} planla: prep.planlayarak,planlama
planning
(Tıp) Planlama, düzenleme
planning
{i} düzene sokma
planning
{i} plancılık
planning
{i} tasarım
Английский Язык - Английский Язык
planning
present participle of plan
Избранное