O, ona içki içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
- He advised her to stop drinking.
Ben sigara ve içki içmekten vazgeçtim.
- I quit smoking and drinking.
İçen kocasını evden attı.
- She turfed her drinking husband out of the house.
O, İçki içen kocasını evden attı.
- She threw her drinking husband out of the house.
Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
- He began his meal by drinking half a glass of ale.
Tom tek başına içerek barda oturdu.
- Tom sat at the bar drinking by himself.
Çok fazla içmek tehlikelidir.
- Drinking much is dangerous.
Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
- He began his meal by drinking half a glass of ale.
Çok fazla içmek seni hasta edecek.
- Too much drinking will make you sick.
Artık onu, içmekten alıkoymalıyız.
- We have to stop him from drinking any more.
Artık onu, içmekten alıkoymalıyız.
- We have to stop him from drinking any more.
Boş mideyle içki içmek sağlığa zararlıdır.
- Drinking on an empty stomach is bad for your health.
Tom'a sigara içmekten ve içki içmekten sakınması söylendi.
- Tom was told to abstain from smoking and drinking.
İçki içmekten vazgeçmelisin.
- You must quit drinking.
O içkiden uzak duruyor.
- She abstains from drinking.
Mike alkollü içkileri içmeyi bıraktı mı?
- Did Mike stop drinking alcoholic drinks?