Английский Язык - Турецкий язык
Определение present and urge reasons in opposition в Английский Язык Турецкий язык словарь
- point out
- (Fiili Deyim ) 1- işaret etmek , göstermek 2- dikkati çekmek , belirtmek 3- ihtar etmek , hatırlatmak
- point out
- belirtmek
Sadece birkaç potansiyel sorunu belirtmek istiyorum.
-I'd just like to point out a few potential problems.
Hesabının yanlış olduğunu belirtmek istiyorum.
-I beg to point out that your calculation is wrong.
- point out
- işaret etmek
Senin önerinle ilgili bazı sorunları işaret etmek istiyorum.
-I'd like to point out some problems regarding your suggestion.
- point out
- -e dikkati çekmek
- point out
- -e dikkat çekmek
- point out
- belirt
Senin hatalarını belirttikleri nedeniyle düşmanlarını sev.
-Love your enemies, for they point out your mistakes.
Lütfen benim hatamı belirt.
-Please point out my mistake.
- point out
- göstermek
- remonstrate
- şikâyet etmek
- remonstrate
- protesto et
- remonstrate
- yakınmak
- point out
- -e parmak basmak
- point out
- dikkatini çekmek
Biz başlamadan önce, bir şey kırmamak için çok dikkatli olmamız gerektiği konusunda herkesin dikkatini çekmek istiyorum.
-Before we begin, I'd just like to point out to everyone that we have to be very careful not to break anything.
- remonstrate
- {f} sitem etmek
- remonstrate
- {f} protesto etmek
- remonstrate
- {f} itiraz etmek
- remonstrate
- {f} güçlü kanıtları olmak
- remonstrate
- {f} kınamak
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение present and urge reasons in opposition в Английский Язык Английский Язык словарь
- point out
- remonstrate
present and urge reasons in opposition
Расстановка переносов
pres·ent and urge reasons in op·po·si·tionТурецкое произношение
prizent ınd ırc rizınz în äpızîşınПроизношение
/prēˈzent ənd ˈərʤ ˈrēzənz ən ˌäpəˈzəsʜən/ /priːˈzɛnt ənd ˈɜrʤ ˈriːzənz ɪn ˌɑːpəˈzɪʃən/
Resimler
История
Избранное