Английский Язык - Турецкий язык
Определение pref. against, opposing в Английский Язык Турецкий язык словарь
- anti
- zıt
- anti
- karşıt
O savaş karşıtı bir gösteriye katıldı.
-He took part in the anti-war demonstration.
Myanmar'da Çin karşıtı düşünceler artıyor.
-Anti-Chinese sentiment is on the rise in Myanmar.
- anti
- aykırı
- anti
- edat, k. dili -e karşı, -in aleyhinde
- anti
- {i} muhalif
- anti
- karşı
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
-In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Birçok kişi antibiyotiklerin virüslere karşı yararsız olduklarının farkında değiller.
-Many people don't realize that antibiotics are ineffective against viruses.
- anti
- aksi
- anti
- {i} karşı olan kimse
- anti
- pref. anti
- anti
- (Anatomi) karşıt, zıt, mukabil, aksi
- anti
- ters
- anti
- önek karşı, anti-
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение pref. against, opposing в Английский Язык Английский Язык словарь
- anti
pref. against, opposing
Произношение
Resimler
История
Избранное