precise, exact

listen to the pronunciation of precise, exact
Английский Язык - Турецкий язык

Определение precise, exact в Английский Язык Турецкий язык словарь

accurate
{s} kesin

Onun davanın kesin bir raporunu hazırlaması gerekiyor. - He needs to make an accurate report of the case.

Olayla ilgili kesin bir rapor hazırladı. - He made an accurate report of the incident.

accurate
doğru

Sizin durum analiziniz doğrudur. - Your analysis of the situation is accurate.

Dürüst olmak gerekirse, ben dünyada en doğru kişi değilim. - Honestly, I am not the most accurate person on earth.

accurate
{s} tam

Ne olduğunu tam olarak anlattı. - He accurately described what happened there.

Bu tamamen doğru gibi görünüyor. - This seems entirely accurate.

accurate
{s} yanlış yapmamaya özen gösteren
accurate
yanlışsız
accurate
hatasız

Tom rakamlarda hatasızdır. - Tom is accurate at figures.

accurate
dakik
accurate
sahi
accurate
(Tekstil) ince (dakik)
accurate
ince accurately doğru olarak
accurate
(İnşaat) hassas, kesin
accurate
kusursuz bir şekilde
Английский Язык - Английский Язык
{s} accurate
precise, exact
Избранное