Biz çay üzerine sohbet ediyorduk.
- We were chatting over tea.
Tom'un sohbet odalarında gerçek ismini vermeyecek kadar aklı var.
- Tom knows better than to give his real name in chat rooms.
Konuşmaya devam ettik.
- We continued chatting.
Kısa süre içinde konuşmalıyız.
- We need to chat soon.
Biliyorsun, geçen gün sokakta onunla karşılaştık, biz konuşmak için durduk.
- You know, I came across him in the street the other day, we stopped to chat.
Seninle konuşmak güzeldi.
- It was really nice chatting with you.
Sizinle e-posta ile sohbet etmek istiyorum.
- I would like to chat with you by e-mail.
Akşam yemeğinden sonra yapacağım şey internette sohbet etmektir.
- What I will do after dinner is to chat on the internet.