Muhteşem bir iş yaptın.
- You've done a magnificent job.
Altamira Mağarası muhteşem Paleolitik resimleriyle ünlüdür.
- The Altamira cave is famous for its magnificent Paleolithic paintings.
Ülke eşsiz, görkemli ve devasa!
- The country is unique, magnificent and gigantic!
Ülke eşsiz, görkemli ve devasa!
- The country is unique, magnificent and gigantic!