Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Olacak şeye Tom'u hazırlamak için elimizden geleni yaptık.
- We did our best to prepare Tom for what was going to happen.
İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.
- I have to prepare for the test in English.
Onun adamlarını savaşa hazırlanmak için zamanı vardı.
- He had time to prepare his men for battle.
En kötüsü için hazırlanmalısın.
- You should prepare for the worst.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
- I need a little more time to prepare.
Onun için hazırlık yapmak zorundayız.
- We have to prepare for that.
Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
- I need a little more time to prepare.
Şimdi onu yapmak için hazırım.
- I'm prepared to do that now.