Someone made a threat to kill that politician.
- Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.
The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
- Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
Federalist leaders denounced Jefferson's policy.
- Federalist liderler Jefferson'ın politikasını kınadı.
He had decided on a new policy.
- O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.
My son took an early interest in politics.
- Oğlum politikaya erken ilgi duydu.
After the war, Ford entered politics.
- Savaştan sonra, Ford politikaya girdi.