Saatlerce çalışmaktan yoruldum.
- I felt tired from having worked for hours.
Saatlerce dehşete düşürüldükten sonra,sonunda annesi onu kurtardı.
- After being frightened for many hours, her mother finally saved her.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım.
- I'll have to study ten hours tomorrow.
Senin mesai saatlerin ne?
- What are your office hours?