Adımları duyar duymaz onun kim olduğunu biliyordum.
- The moment I heard the footsteps, I knew who it was.
Sami, babasının tıp okulundaki adımlarını takip etmeyi düşündü.
- Sami thought about following in Dad's footsteps at medical school.
O çocuğunun ayak izlerini takip edemez.
- He cannot follow in the footsteps of his child.
O, babasının ayak izlerini takip etti ve bir doktor oldu.
- She followed in her father's footsteps and became a doctor.