Seyirci çoğunlukla iş adamlarıydı.
- The audience was mostly businessmen.
O şüphesiz Japonya'daki en başarılı iş adamlarından biridir.
- He is without doubt one of the most successful businessmen in Japan.
İşadamları bankalara borçlu oldukları parayı geri ödeyemedi.
- Businessmen could not pay back money they owed the banks.
Ben işadamlarına güvenmiyorum.
- I don't trust businessmen.