plural form of time

listen to the pronunciation of plural form of time
Английский Язык - Турецкий язык

Определение plural form of time в Английский Язык Турецкий язык словарь

times
kere

Tom aynı fıkrayı bana on kereden fazla anlattı. - Tom has told me that same joke more than ten times.

Beş kere beş yirmi beştir. - Five times five is twenty-five.

times
defa

Savaş alanında defalarca kefeni yırttı. - He cheated death many times on the battlefield.

Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı. - The movie star ate crow many times because of all the thoughtless things she said.

times
kez

O otobüs günde kaç kez çalışır? - How many times a day does that bus run?

Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı. - These medicines should be taken three times a day.

times
kat

A, B'nin 5 katı kadar uzundur. - A is 5 times as long as B.

O benimkinin on katı fazla ingilizce kelime biliyor. - She knows ten times as many English words as I do.

times
zaman

O metotlarında zamanın gerisindedir. - He's behind the times in his methods.

Viking zamanında, Grönland bugünkünden daha yeşildi. - In Viking times Greenland was greener than today.

times
günler

Sayfiye evi bana onunla birlikte geçirdiğim mutlu günleri hatırlattı. - The cottage reminded me of the happy times I had spent with her.

Sami şu an zor günler geçiriyor. - Sami is going through difficult times right now.

times
(Bilgisayar) istatistikler
times
(Bilgisayar) times
times
(Bilgisayar) defa dene
times
(Bilgisayar) kez dene

Bunu birkaç kez denedim. - I tried that a couple of times.

Birkaç kez denedi, ancak başarısız oldu. - He tried several times, but failed.

times
çarpı

Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi. - The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.

Beş çarpı iki ona eşittir. - Five times two equals ten.

times
şimdiki zaman
times
devir

Devir kötü. Güçlü olmaya çalış! - Times are tough. Try to be strong!

times
çağ

Piramitler antik çağda inşa edildiler. - The pyramids were built in ancient times.

O kale eski antik çağda inşa edilmiştir. - That castle was built in ancient times.

times
saat tut/ayarla
times
{e} kere, çarpı: Five times ten equals fifty. Beş kere on elli eder
Английский Язык - Английский Язык
times
plural of time
times
plural form of time

    Расстановка переносов

    plu·ral form of time

    Турецкое произношение

    plûrıl fôrm ıv taym

    Произношение

    /ˈplo͝orəl ˈfôrm əv ˈtīm/ /ˈplʊrəl ˈfɔːrm əv ˈtaɪm/
Избранное