pleasant, lovely

listen to the pronunciation of pleasant, lovely
Английский Язык - Турецкий язык

Определение pleasant, lovely в Английский Язык Турецкий язык словарь

bully
{i} kabadayı

Çocuk parkının kendi kabadayısı vardır. - Every playground has its bully.

Tom bir kabadayı, tam John'un olduğu gibi. - Tom's a bully, just like John is.

bully
kendinden küçükleri ezen kimse
bully
{i} hücum (hokey)
bully
kabadayılık etmek
bully
{f} zorbalık et

Dan bana artık zorbalık etmeyecek. - Dan will no longer bully me.

Onun okulda zorbalık ettiğini duydum. - I heard that he was bullying at the school.

bully
{ü} bravo
bully
{f} zorlamak
bully
ala
bully
{f} zulmetmek
bully
zorba kimse
bully
{s} mükemmel
bully
{f} zorbalık etmek
bully
dili iyi
bully
{ü} aferin
bully
{s} çok iyi
bully
güzel
bully
(isim) kabadayı, zorba, belâlı, kiralık haydut; hücum (hokey)
Английский Язык - Английский Язык
{s} bully
pleasant, lovely
Избранное