Çocuk oyuncağı istediği için çığlığı bastı.
- The child threw a tantrum because he wanted the toy.
Çocuk oyuncağı nasıl sökeceğini biliyor.
- The boy knows how to disassemble the toy.
O fabrika oyuncaklar yapar.
- That factory makes toys.
O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.
- He deprived my little sister of all her toys.
Erkek kardeşim bana küçük bir oyuncak satın aldı.
- My brother bought me a small toy.
Onun oyuncağı onun küçük kızkardeşi tarafından kırıldı.
- Her toy was broken by her little sister.
Oyuncaklarıyla oynamak istemiyor.
- She doesn't want to play with her toys.
Çocuklar oyuncakları ile oynarlar.
- Children play with toys.
Çocuklar oyuncak bloklarla oynadılar.
- The children played with toy blocks.
The next day Charles had the child brought back. She asked for her mamma. They told her she was away; that she would bring her back some playthings.