Kumar borcunu ödemeden kaçtı.
- He welshed on his gambling debt.
Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.
- I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.
Tom kumar oynamanın yanlış olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks that gambling is wrong.
Sen kumar oynamayı sevmezsin, değil mi?
- You don't like gambling, do you?
Bazı insanlar kumar oynamanın bir günah olduğunu düşünüyor.
- Some people think that gambling's a sin.
Kumar oynamayı bırakmak zorundasın.
- You must stop gambling.