Biz çok fazla eğlenmedik.
- We didn't have much fun.
Tom eğlenmeyi seviyor.
- Tom likes to have fun.
Motosiklete binmek eğlencelidir.
- It's fun to ride a motorcycle.
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- It is a lot of fun to listen to music.
İnsanlarla görüşmek ve eğlenmek istiyorum.
- I want to meet people and have fun.
Sadece eğlenmek istiyor.
- He just wants to have fun.
O, komik bir hikaye ile bizi neşelendirdi.
- He amused us with a funny story.
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- It is a lot of fun to listen to music.
Parkta oynamak eğlenceliydi.
- It was fun playing in the park.
Tom zevk için tartışan insan türüdür.
- Tom is the kind of guy that argues for fun.
Sadece zevk için okula gelmeyin.
- Don't come to school just for fun.
Bir öğretmen hata yapan bir öğrenci ile asla alay etmemelidir.
- A teacher should never make fun of a pupil who makes a mistake.
Lehçesinden dolayı, Tom her zaman John'la alay eder.
- Tom always makes fun of John because of his dialect.
Tom Mary'nin şakasının komik olduğunu hiç düşünmüyordu.
- Tom didn't think Mary's joke was funny at all.
Bu şaka/fıkra komik değildi.
- That joke wasn't funny.