planlanma

listen to the pronunciation of planlanma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение planlanma в Турецкий язык Английский Язык словарь

planla
{f} schedule

What time is your plane scheduled to take off? - Senin uçağın saat kaçta kalkması planlanmıştır?

Tom is scheduled to give a concert in Boston on October 20th. - Tom 20 Ekimde Boston'da bir konser vermeyi planladı.

planla
{f} scheduled

What time is your plane scheduled to take off? - Senin uçağın saat kaçta kalkması planlanmıştır?

Tom is scheduled to give a concert in Boston on October 20th. - Tom 20 Ekimde Boston'da bir konser vermeyi planladı.

planla
{f} schema
planla
{f} planned

Things didn't go as planned. - İşler planlandığı gibi gitmedi.

I doubt that Tom planned to spend so much time on that project. - Tom'un o proje üzerinde çok fazla zaman harcamayı planladığından şüpheliyim.

planla
{f} plan

We'll put these plans on ice. - Bu planları erteleyeceğiz.

I'm following the plans made by congress. - Kongre tarafından yapılan planlara uyuyorum.

planla
lay out
planla
{f} intended

He intended to have visited Naples last year. - O geçen sene Napoli'yi ziyaret etmeyi planlamıştı.

Tom intended to tell Mary everything. - Tom Mary'ye her şeyi söylemeyi planladı.

planla
map out
planla
think out
planla
{f} planning

As God as my witness Tom, I didn't tell her about the surprise party you're planning. - Tanrı şahidimdir ki Tom, planladığın sürpriz partiden ona bahsetmedim.

He works in the planning section. - O, planlama bölümünde çalışıyor.

planla
structure
planla
mapout
planla
thinkout
Турецкий язык - Турецкий язык
Planlanmak işi
planlanma
Избранное