Bir manken olduğunu bilmeliydim.
- I should've known you were a model.
Bir manken olmanın hayalini kurardım.
- I used to dream about becoming a model.
Pek örnek alınacak birisi olmadım.
- I haven't been much of a role model.
Genç üvey erkek kardeşi için örnek insan oldu.
- He has become a role model for his younger stepbrother.