Bunun üzerine bahse girmek ister misin?
- Do you want to bet on that?
Bahse girmek için ne kadar istiyorsun?
- How much do you want to bet?
Tom Mary ile onu kol güreşinde yenebileceğine dair iddiaya girdi.
- Tom bet Mary that he could beat her at arm wrestling.
Tom bu iki tuz markası arasındaki farkı tadabileceğini iddia ediyor.
- Tom claims that he can taste the difference between these two brands of salt.
Yerinde olsam o ata bahis oynamam.
- I wouldn't bet on that horse if I were you.
Onun üzerine bahis oynamazdım.
- I wouldn't bet on it.
Bahse girerim ki sen sapıkça bir şey düşünüyordun.
- I just bet you were thinking something perverse just now.
Onun çıldıracağına bahse girerim.
- I bet he will get mad.