Diplomatik diyalog çatışmayı bitirmeye yardımcı oldu. - Diplomatic dialogue helped put an end to the conflict.
Diplomatik diyalog çatışmayı bitirmeye yardımcı oldu.
Diplomatic dialogue helped put an end to the conflict.
Tom'un diplomatik bir pasaportu var. - Tom has a diplomatic passport.
Tom'un diplomatik bir pasaportu var.
Tom has a diplomatic passport.