persons or things at large

listen to the pronunciation of persons or things at large
Английский Язык - Турецкий язык

Определение persons or things at large в Английский Язык Турецкий язык словарь

they
{z} onlar: So they're saying "If only she were here!" Demek "Keşke burada olsaydı," diyorlar
they
ilgililer

Onlar yüzme ile ilgililer. - They're interested in swimming.

Onlar sömürgecilikle ilgililer. - They are related to colonization.

they
onlar

Onlar davetimizi reddetti. - They declined our invitation.

Onlar çukur kazıyorlar. - They're digging a hole.

they
millet

Başardıkları her şey için onu ve Vali Palin'i tebrik ediyorum ve önümüzdeki aylarda bu milletin sözünü yenilemek için onlarla çalışmaya can atıyorum. - I congratulate him and Governor Palin for all they have achieved, and I look forward to working with them to renew this nation's promise in the months ahead.

they
insanlar

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir. - All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.

İnsanlar bazen yemeleri gerekenden daha fazla yemek isterler. - People are sometimes tempted to eat more than they should.

Английский Язык - Английский Язык
{p} they
persons or things at large

    Турецкое произношение

    pırsınz ır thîngz ät lärc

    Произношение

    /ˈpərsənz ər ˈᴛʜəɴɢz ˈat ˈlärʤ/ /ˈpɜrsənz ɜr ˈθɪŋz ˈæt ˈlɑːrʤ/
Избранное