Almanlar tutumlu bir millettir.
- Germans are a frugal people.
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Amerikalılar demokratik bir ulustur.
- The Americans are a democratic people.
Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz.
- According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.
- Social networking sites are dangerous for people under 13.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
- A lot of people want peace all over the world.
Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
- Some people in the world suffer from hunger.
Kalabalık bir insan grubu toplandı.
- A large crowd of people gathered.
Caddede bir kalabalık var.
- There is a crowd of people on the street.
Tom piyanosunu taşımak için ona yardım edecek bazı kişiler arıyordu.
- Tom was looking for some people to help him move his piano.
Cömertlik bazı kişilerde doğuştandır.
- Generosity is innate in some people.
Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.
- There were cars burning, people dying, and nobody could help them.
Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.
- No one is sure how many people died.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.