İngilizler becerikli bir millettirler.
- The English are a practical people.
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz.
- According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.
Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
- This is what they have in common with other peoples.
Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.
- Guns don't kill people. People kill people.
ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
- According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.
Dünya aptal insanlarla dolu.
- The world is full of dumb people.
Dünyada birçok insan açtır.
- Many people in the world are hungry.
Yarış, bir milyona yakın bir kalabalık tarafından izlendi.
- The race was watched by a crowd of nearly a quarter of a million people.
Sözcünün etrafında büyük bir kalabalık toplandı.
- A crowd of people gathered around the speaker.
Tom ünlü kişilerin taklitlerini yapar.
- Tom does impersonations of famous people.
Onun romanları genç kişiler arasında ünlüdür.
- His novels are popular among young people.
Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.
- There were cars burning, people dying, and nobody could help them.
Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.
- No one is sure how many people died.
Konserde çok fazla kişi vardı.
- There were too many people at the concert.
Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.
There were fifteen persons injured in the accident.
- Es wurden fünfzehn Personen bei dem Unfall verletzt.
These elevators are each capable of carrying ten persons.
- Jeder dieser Aufzüge kann zehn Personen befördern.