Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Geçmiş ve gelecek yok; her şey sonsuz bir şimdikilikte akıyor.
- There is not past, no future; everything flows in an eternal present.
Tek başına değişim, sürekli, sonsuz ve ölümsüzdür.
- Change alone is eternal, perpetual, immortal.
Bazı insanlar ölümden sonra ebedi hayata inanıyorlar.
- Some people believe in eternal life after death.
Bizim zafer ebedi olacaktır.
- Our glory will be eternal.
Tek başına değişim, sürekli, sonsuz ve ölümsüzdür.
- Change alone is eternal, perpetual, immortal.
Savaşlar gelir ve gider, ancak askerler baki kalırlar.
- Wars come and go, but soldiers stay eternal.
Eric daimi bir iyimserdir.
- Eric is an eternal optimist.