İyi akşamlar, nasılsın?
- Good evening, how are you?
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
- Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.
Ben bir süre için onun bakımını üstlendim.
- I looked after him for a period of time.