Benim son dönemim iki ay önceydi.
- My last period was two months ago.
Ben bir dönem draması görmek için tiyatroya gittim.
- I went to the theater to see a period drama.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Sendika belirsiz bir süre için greve gitti.
- The union went out on a strike for an indefinite period.
Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
- If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
Bir cümlenin sonunda bir nokta olmalı.
- There needs to be a period at the end of a sentence.
Bu cümlede virgülü bir noktayla değiştiremezsiniz.
- You can't replace the comma with a period in this sentence.
Tom seks yapmak istiyordu, ancak Mary adet dönemindeydi.
- Tom wanted sex, but Mary was on her period.
İlk adetinizi hangi yaşta yaşadınız?
- At what age did you have your first period?
İlk adetinizi hangi yaşta yaşadınız?
- At what age did you have your first period?
Adetim beş hafta gecikti.
- My period is five weeks late.
3. dönemde Fransızca dersimiz var.
- We have French in third period.
Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır.
- In this school, a period is fifty minutes long.
Ders saati biter bitmez Tom Mary ile konuşmaya gitti.
- Tom went to talk to Mary as soon as the period ended.
Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır.
- In this school, a period is fifty minutes long.
Sana ait cümlenin sonuna bir nokta ekleyebilir misin, lütfen?
- Could you put a period at the end of your sentence, please?
Kimyasal elementlerin periyodik tablosuna aşina mısınız?
- Are you familiar with the periodic table of chemical elements?
Bugüne kadar Periyodik elementler tablosunda kaç element vardır?
- How many elements are there in the Periodic Table of Elements to date?
Gelecek periyot Almanca bir testtir.
- Next period is a German test.
Bob'ın üzerine fazla gitmeyin.Bilirsiniz, o, son zamanlarda zor bir sürece rağmen devam etmektedir.
- Go easy on Bob. You know, he's been going though a rough period recently.
Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
- The students' lunch period is from twelve to one.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır.
- If the rental period is extended beyond the agreed period, it shall be calculated a prorated rent.
Cildin, yılan gibi periyodik olarak dökülüyor.
- Like a snake, you periodically shed your skin.
The period of validity is two years after the application being approved.
Dan çok kısa bir süre için Linda'yla flört etti.
- Dan dated Linda for a very short period of time.
Ben bir süre için onun bakımını üstlendim.
- I looked after him for a period of time.
Cildin, yılan gibi periyodik olarak dökülüyor.
- Like a snake, you periodically shed your skin.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Deneme süresince buradayım.
- I'm here on a trial period.
Deneme süresi otuz gün içinde sona ermeden önce yazılımı değerlendirebilirsin.
- You may evaluate the software before the trial period expires in 30 days.
Dolaşım, bilindiği gibi, derginin otoriterliğinin ana göstergesidir.
- The circulation, as is known, is the main indicator of the periodical's authoritativeness.
When she is on her period she can be more disagreeable than usual.
You'll be on probation for a six-month period.
This is one of the last paintings Picasso created during his Blue Period.
I have math class in second period.
When I say eat your dinner, it means eat your dinner, period!.
As the guests arrived — there were about a hundred, a majority in period attire — I began to feel out of place in my beige summer suit, white shirt, and red necktie. Then I got over it. I certainly didn't suffer from Confederate-uniform envy.
Opposition members blasted the Tory budget during Question Period on Wednesday, charging that it raises income taxes on the poorest Canadians.
The fees begin to accrue after a one-month grace period.
U.S. Presidents usually get a lot done at the very beginning of their terms, when they have a honeymoon period with Congress.
He said that, had it not still been my honeymoon period, I would have been fired.
... So I think that fortuitous period for ...
... at least during this first period of the Silk Roads. ...