perimeter.
perinatal.
The fairy changed the prince into a cat.
- Peri prensi bir kediye dönüştürdü.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.
This house is said to be haunted by spirits.
- Bu evin ruhlar tarafından perili olduğu söyleniyor.
It was like a fairytale.
- O bir peri masalı gibiydi.
She looked like a fairy in her beautiful white dress.
- Güzel beyaz elbisesi içinde bir peri gibi görünüyordu.
This is my favorite fairy tale.
- Bu benim en sevdiğim peri masalıdır.
It was like a fairy tale.
- O bir peri masalı gibiydi.
I don't believe in fairies.
- Perilere inanmıyorum.
The fairies danced in the moonlight.
- Periler ay ışığında dans ettiler.