Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.
- This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.
Biraz araştırma yapmak zorundayım.
- I have to do a little research.
Aslında onu şimdi araştırıyoruz.
- We're actually researching that right now.
Dergi gezegendeki en iğrenç böcekleri araştırıyor.
- The magazine is researching the most disgusting insects on the planet.
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
- This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Bunu araştırmak için gerçekten daha fazla zaman istiyorum.
- I'd really like more time to research this.