Onun bekar olduğunu duymaktan dolayı mutluyum.
- I'm glad to hear that she is unmarried.
Yaşlı adam duymakta zorlanıyor.
- The old man was hard of hearing.
O kötü işitmekten özürlü.
- She is handicapped by poor hearing.
Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor.
- Hearing this song after so long really brings back the old times.
Onu dinlemekten bıktım.
- I'm sick of hearing it.
Üzerinde çalıştığım yeni şarkıyı dinlemek ister misin?
- Would you like to hear the new song I'm working on?
Tüm yapmanız gereken bu cümleyi ezbere öğrenmek.
- All you have to do is to learn this sentence by heart.
Sınıftaki herkes şiiri ezbere öğrenmek zorunda.
- Everyone in the class has to learn the poem by heart.
Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.
- Leave your message after hearing the beep.
İşitebilmek için önde oturdu.
- He sat in the front so as to be able to hear.
Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum.
- I'm looking forward to hearing from you soon.
Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum.
- I am looking forward to hearing from you soon.