Keşke eşyaları bana atmaktan vazgeçsen.
- I wish you'd quit throwing things at me.
Tom eski video kaset çalarını atmak yerine satmaya çalıştı fakat hiç kimse onu almadı bu yüzden sonunda onu attı.
- Tom tried to sell his old VCR instead of throwing it away, but no one would buy it, so he ended up throwing it away.
Köpeğinize taşlar atmayın, bu yüzden komşular sizi taklit etmeyeceklerdir.
- Do not pelt your dog with stones, so the neighbors will not imitate you.
Köpeğinize taşlar atmayın, bu yüzden komşular sizi taklit etmeyeceklerdir.
- Do not pelt your dog with stones, so the neighbors will not imitate you.
O taşı fırlatmanın amacı nedir?
- What's the idea of throwing that stone?
O, bıçak fırlatma konusunda bir uzmandır.
- He's an expert at throwing knives.
They pelted the attacking army with bullets.