Many efforts have been make to develop market for imports.
- İthalatlar için pazarlar geliştirmek için epeyce çaba sarfedilmektedir.
She works in marketing.
- O, pazarlamada çalışır.
I don't know anything about marketing.
- Pazarlama hakkında bir şey bilmiyorum.
He's the manager of the marketing department.
- O pazarlama bölümünün müdürü.