You don't go to school on Sunday, do you?
- Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?
She used to play tennis every Sunday.
- Her pazar tenis oynardı.
The bazaar ended a great success.
- Pazar büyük bir başarıyla bitti.
Tomorrow let's go to the morning bazaar.
- Yarın, sabah pazarına gidelim.
He is the manager of the marketing department.
- O, pazarlama bölümü yöneticisidir.
Falling interest rates have stimulated the automobile market.
- Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
I go to church every Sunday.
- Her pazar kiliseye giderim.
Yesterday was Sunday, not Saturday.
- Dün cumartesi değil, pazardı.
My friend told me that this coming Monday an exhibition about Spanish history is opening.
- Arkadaşım bana bu önümüzdeki pazartesi İspanyolca tarihi hakkında bir sergi açılacağını söyledi.