paylaşılamaz

listen to the pronunciation of paylaşılamaz
Турецкий язык - Английский Язык
incommunicable
Who does not communicate freely; uncommunicative or reserved
That cannot be communicated or transmitted
Who does not communicate freely; incommunicative or reserved
Not communicable; incapable of being communicated, shared, told, or imparted, to others
{s} cannot be communicated, cannot be expressed
paylaş
{f} shared

The children shared a pizza after school. - Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.

She shared her piece of cake with me. - O, kek parçasını benimle paylaştı.

paylaş
divvy up
paylaş
{f} sharing

What happened to the girl you were sharing the bedroom with? - Yatak odanı paylaştığın kıza ne oldu?

Nakido is a file sharing platform. - Nakido bir dosya paylaşım platformudur.

paylaş
{f} share

The children shared a pizza after school. - Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.

Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband. - Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.

paylaşılamaz
Избранное