Size söyledim, bacaklarınıza ve ayaklarınıza dikkat etmek zorundaydınız.
- I told you you had to pay attention to your legs and feet.
Tom'un söylediklerine dikkat etmek zorunda değilsiniz.
- You don't have to pay attention to what Tom says.
Dikkatini verebilir misin?
- Can you pay attention?
Eğer dikkatini verirsen, bir şey öğrenirsin.
- You might learn something if you pay attention.
Please pay attention to the danger signs.