Himayeniz için size gerçekten teşekkür ederiz.
- We really thank you for your patronage.
Himayen için teşekkür ederim.
- Thank you for your patronage.
O yıllardır bu mağazanın bir müşterisi.
- He's been a patron of this store for many years.
Bana büyüklük taslamak zorunda değilsin.
- You don't have to patronize me.
Sally and I have been loyal patrons of Tony’s Diner since we came to New York City in 1979.
He pretended not to hear his boss.
- Patronunu duymuyormuş gibi yaptı.
My boss rejected the budget for the new project.
- Patron yeni proje için bütçeyi reddetti.
Children must obey their parents and parents must obey their employers.
- Çocuklar ebeveynlerine itaat etmek zorundadır ve ebeveynler patronlarına itaat etmek zorundadır.
He had words with his employer and was fired.
- Patronu ile tartıştı ve kovuldu.
Since in this organization they're all chiefs and no Indians, it's a wonder any decisions get made.
- Bu kuruluşta onların hepsi patron olduğu ve Hintli olmadığı için, herhangi bir karar alınması bir mucize.