Bir diş ağrısı beni uykumdan mahrum etti.
- A toothache deprived me of sleep.
İyi çiğneyemiyor çünkü şu anda diş ağrısı var.
- He can't chew well, because he has a toothache now.
Kötü bir diş ağrım var.
- I have a bad toothache.
Diş ağrısı onun yüzünü şişirdi.
- The toothache made his face swell up.
Three of them are called Paddy, I told her. - One Pat and one Patrick.