O, sabırla onu bekledi.
- She patiently waited for him.
Tom üç saat sabırla bekledi.
- Tom waited patiently for three hours.
Sabırlı olmayı öğrendi.
- He has learned to be patient.
Sabırlı olduğu için onu seviyorum.
- I love her because she is patient.
Kanser hastaları sıklıkla bulantı nöbetlerini azaltmakla uğraşmak zorundadır.
- Cancer patients often have to deal with debilitating bouts of nausea.
Bekleme salonunda beş hasta vardı.
- There were five patients in the waiting room.
The subject of a passive verb is usually a patient.
... patiently by physicists. ...