Tom genellikle fasulye, pirinç patates ya da makarna yer.
- Tom often eats beans, rice, potatoes or pasta.
Bu makarna sosunda kullanılan bitki maydanoz olabilir.
- The herb used in that pasta sauce might be parsley.
You'd better not eat that cake!
- O pastayı yemesen iyi olur.
Mother divided the cake into three parts.
- Anne pastayı üç parçaya böldü.
Wrap the pastry with a banana leaf.
- Bir muz yaprağı ile pastayı sarın.
The prices in this pastry shop are very high.
- Bu pastanede fiyatlar çok yüksek.
Has anyone seen the paste?
- Herhangi biri pastayı gördü mü?
Mother divided the cake into eight pieces.
- Anne pastayı sekiz parçaya böldü.
Tom cut the pie into six pieces.
- Tom pastayı altı parçaya böldü.
After I pick some blueberries, I make a tart.
- Biraz yaban mersini topladıktan sonra, bir pasta yaparım.
Only the icing is missing from the cake.
- Pastadan sadece pasta kaplama şekeri eksik.
This cheesecake was too sweet.
- Bu peynirli pasta çok tatlıydı.
Could I have a slice of cheesecake?
- Bir dilim peynirli pasta alabilir miyim?