past of worry

listen to the pronunciation of past of worry
Английский Язык - Турецкий язык

Определение past of worry в Английский Язык Турецкий язык словарь

worried
{s} endişeli

Öğretmen Tom'un sık sık sınıfta bulunmamasından endişeliydi. - The teacher was worried by Tom's frequent absence from class.

Annesi onun hakkında endişeli. - His mother is worried about him.

worried
{s} düşünceli
worried
{s} merakta kalmış
worried
{s} kaygılı

O, noeli hastanede harcamak zorunda kalmak hakkında çok kaygılıydı. - He was very worried about having to spend Christmas in the hospital.

Tom'un Boston'da arkadaş edinemeyeceğinden kaygılıydık ama o iyi yapıyor gibi görünüyor. - We were worried that Tom might not make friends in Boston, but he seems to be doing OK.

worried
{s} üzüntülü
worried
endişeli olmak

Endişeli olmak elimde değil. - I can't help being worried.

Salgın konusunda gereksiz yere endişeli olmak için hiçbir sebep yoktur. - There is no reason to be unnecessarily worried about the outbreak.

worried
düşünmek
worried
endişelenmek

Endişelenmek için iyi bir nedenim var. - I've got a good reason to be worried.

worried
{s} üzgün

Tom bir İngilizce testin sonucu hakkında üzgün görünüyordu. - Tom looked worried about the result of an English test.

Tom, Mary'nin onun hakkında üzgün olmasından etkilenmişti. - Tom was touched that Mary was worried about him.

worried
sıkkınlık
worried
{f} üzül
worried
{s} merak içinde olan, tasalı, kaygılı
Английский Язык - Английский Язык
worried
past of worry

    Расстановка переносов

    past of wor·ry

    Турецкое произношение

    päst ıv wıri

    Произношение

    /ˈpast əv ˈwərē/ /ˈpæst əv ˈwɜriː/
Избранное