Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Английский Язык - Турецкий язык
Определение past of smell в Английский Язык Турецкий язык словарь
- smelt
- eritmek
- smelled
- kokmak
- smelt
- kaletmek (maden külçesini)
- smelled
- {f} kok
Bu çaya benzer bir şeyin kokusunu son kez hayvanat bahçesinde zürafa evinde kokladım.
-The last time that I smelled something similar to this tea was in the giraffe house at the zoo.
Tom bir çiçek kopardı ve onu kokladı.
-Tom picked a flower and smelled it.
- smelt
- (madeni arıtım için) eritmek
- smelt
- {f} kok
O, kapıyı açar açmaz yanan bir şeyin kokusunu aldı.
-The instant he opened the door, he smelt something burning.
Sami'nin köpeği bir şeyi kokluyor.
-Sami's dog smelt something.
- smelled
- kokan
Tom büyük bir tencerede gerçekten iyi kokan bir şey pişiriyordu.
-Tom was cooking something in a large pot that smelled really good.
- smelt
- kokan
- smelt
- kal etmek
- smelt
- smelterkalcı
- smelt
- tasfiye fırını
- smelt
- {i} gümüş balığı [(Zooloji) ]
- smelt
- tasfiyehane
- smelt
- {f} arıtmak
- smelt
- çamuka sand smelt aterina
- smelt
- {i} osmerus
- smelt
- kal et
- smelt
- (fiil) eritmek (maden), döküm yapmak, arıtmak
- smelt
- {f} döküm yapmak
Связанные Термины
past of smell
Турецкое произношение
päst ıv smelПроизношение
/ˈpast əv ˈsmel/ /ˈpæst əv ˈsmɛl/
Resimler
История
Избранное