Onun istenilenden çok farklı bir etkisi vardı.
- It had an effect very different from the one intended.
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
- Intended for children, the book entertains grown-ups.
Bu benim için mi tasarlanmış?
- Is this intended for me?
Genç insanlara yönelik kitaplar iyi satacaktır.
- Books intended for young people will sell well.
Bu ders kitabı yabancı öğrencilere yöneliktir.
- This textbook is intended for foreign students.
Tom Mary'ye her şeyi söylemeyi planladı.
- Tom intended to tell Mary everything.
Onun ne yapmayı planladığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea of what she intended to do.