Gidişinden beni haberdar etti.
- She informed me of her departure.
Tom bundan haberdar edildi mi?
- Has Tom been informed of this?
Tom her zaman beni bilgili tuttu.
- Tom has always kept me informed.
Bizi bilgili tuttuğun için teşekkürler.
- Thanks for keeping us informed.
Polis kazayla ilgili bizi bilgilendirdi.
- The police informed us of the accident.
O, plandaki değişiklikler hakkında beni bilgilendirdi.
- He informed me about the changes in the plan.