Hasarlı borudan su akıyordu.
- Water was coming out of the damaged pipe.
Hasarlı bagaj için hiç tazminat aldın mı?
- Did you receive any compensation for the damaged luggage?
Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım.
- I tried to repair his damaged prestige.
Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
- The roof was damaged by the storm.
Kasırga küçük eve hasar verdi.
- The hurricane damaged the small house.
Elektrik kesintileri bilgisayara hasar verdi.
- The power cuts damaged the computer.
Onlara zarar verildi.
- They've been damaged.
Tayfun tarafından çatımıza zarar verildi.
- We got our roof damaged by the typhoon.